Selamlar
Bir süredir farketmişsinizdir bir görünüp bir kayboluyorum. Son zamanlarda çok yoğunum maalesef. Şubat'ın başında kuzenimin geldiğini söylemiştim hatırlarsanız. Kendisi gemilerde çalıştığı için bir gittimi aylarca dönmüyor. Bu yüzden onu karada yakaladığımızda bütün boş vaktimizi onunla geçiriyoruz. Cuma günü derslerim biter bitmez yanına gidiyorum ve anca Pazar dönüyorum. Bütün hafta sonuda deliler gibi gezdiğimiz için hafta içi pek kolumu kaldıracak halim olmuyor. Tabi bu arada yoğun bir sınav dönemi atlattım. Ruhumu teslim ediyordum az daha... Sınavlar biter bitmez soluğu yine kuzenimin yanında aldım. Kendisi 1-2 haftaya gidiyor. Fakat o zamanda finallerim geliyor olacak. Bu yüzden kesin şu zamanda dönerim diye bir şey söyleyemiyorum. Yine yazabilirsem yazacağım. Ama tutamayacağım sözlerde vermek istemiyorum. Video lar için de aynı şey geçerli. Bir sürü istek video var çekilmeyi bekleyen. Fırsat bulduğum zamanlarda çekeceğim.
Bu, okulda son senem olduğu için şu an gelecek günler büyük bir soru işareti. Sıkın dişinizi finallerim bitsin yazmaya başlayacağım desem o da kesin değil. Sonuçta mezun olduktan sonra ben de işsizler kervanına katılacağım. E o grubuda süratle terketsem fena olmaz hani... Ne zaman iş bulacağım, nasıl bir iş bulacağım, bulduğum işin çalışma şartları nasıl olacak vs vs... E tabi bir de ev durumu var. Taşınacak mıyız, nereye taşınacağız, ne zaman taşınacağız, sadece ben mi taşınacağım vs vs vs... Yani hep sorular var kafamda...
Neyse... Bu süre içinde blogla ilgili ne yapsam ne etsem diye kara kara düşündüm. Hande, uzunca bir süredir yazmıyor bildiğiniz gibi. Bir gün belki geri döner diye umdum hep ama döneceği yok... :( Ece blog hayatımız boyunca sadece 2 yazı yazabildi :) Oda belki yine başlarım diyordu ama ondan da pek ümitli değilim. Yani kaldım bir başıma...
Geçen hafta twitter'dan bloga bir yazar daha almayı düşündüğümü duyurmuştum. Hande ve Ece ile bu konuyu konuştum. İkisi de bloga gelmeyi düşünmediklerini ve yeni bir yazarın hem bloga hem bana yeniden hayat vereceğini söylediler. Fikir kafama iyice yattı ama kafama göre bir yazar nasıl bulurum diye düşünmeye başladım bu sefer de. Ertesi gün bir mucize oldu! Facebook'dan bir mesaj geldi. Bir süredir blogumuzun takipçisi de olan, orta okuldan bir sınıf arkadaşımın mesajı kafamdaki bütün bulutları dağıttı...
Hafta sonu kendisiyle görüştük. Uzuuuun uzun konuştuk. Özetle blogumuzun şahane bir yazarı daha oldu. Sizler kendisini 'Liz' olarak tanıyacaksınız. Liz yazılarını bu hafta yayınlamaya başlar. Kendisi öncelikle misafir yazar olarak başlayacak ve blogger lık hoşuna giderse resmen by HEH ailesine katılacak :)
Söylediğim gibi ben yine buralarda olacağım. Fırsat buldukça post girmeye çalışacağım. Üst üste 2 hafta da yazı girebilirim, 2 ayda 1 de. Hiç belli değil... Hayatım bir düzene girene kadar Liz beni birazcık idare edecek :) Umarım bu süre içinde o da benim gibi sever bu blogu ve beraberce daha iyi bir seviyeye taşırız by HEH'i... Dua edinde hayatımı çabucak rayına oturtmayı başarayım...
Bu bir veda yazısı değil, yeni bir başlangıç yazısı diyerek iğrençleşiyor ve yazıyı burada noktalıyorum.
hnd :)
0 yorum:
Yorum Gönder